2 Mayıs 2013 Perşembe

yağmura ve kara özlem.



matematikcozemeyenkiz:  Ben hiç sevmem yazı , kışa aşığım. Kara , yağmura , soğuğa.. Şapka , şemsiye kullanmam ; öylece çıkarım dışarıya ıpıslak olurum sucuk gibi. Titreye titreye gelirim eve annem her seferinde kızar hasta olacaksın diye ; hemen çay koyar bana. Yağmur hiç durmasın diye dua ederken çoktan duş alıp çıkmış olurum sıkı sıkı giyinip oturma odasına giderim perdeleri sonuna kadar açarım pencereleri de.. Yere otururum alırım çayımı , bitene kadar izlerim.. Çocukken ,sanırım 9-10 yaşlarındaydım. Yarı yıl tatilindeyiz ,hava nasıl soğuk , hep karanlık ; en çok sevdiğim hava.. Uyanınca ev az bi karanlık olurdu , yatağımdan kalkar televizyonu açardım. Çekyatı da.. Sırtıma yastığımı koyardım ayaklarımı uzatır yorganımı üstüme örter annemler uyanana kadar çizgi film izlerdim.  Çok güzeldi o zamanlar.. Yağmur yağdığında yok saçım bozulacak yok şu beni beğenmezmiş demeden çıkıp doya doya ıslandığım zamanlardı. Sanki yağmur oyun oynardı benimle. Hadi yağsana daha fazla , hadi hasta et diye bağırırdım. Mahalledekiler hep beni izlerdi , gülerlerdi bana. Sanki yağmur kızardı da daha bi çok yağardı çoğu zaman yenilirdim yağmura, korkardım. Annemde kızardı bana , görene kadar ıslanabildiğimce ıslanırdım. Kar yağardı , sımsıkı giyinip sokağa çıkardık. Kar topu savaşı yapardık . Mustafa abi vardı mahallenin diğer büyükleriyle toplanıp bizi kara boğarlardı. Bende hep arkalarından küfür ederdim. Sonra uzuun bi zaman küfürlerimle dalga geçerlerdi. Hava buz gibiyken bile annelerimizi zar zor ikna edip dışarı çıkardık , saklambaç oynardık , büyüklerde olurdu.  Şimdi düşünüyorum da , yağmur yağsa yine çıkıp yağmurla kavga edecek gücüm var mı? Mustafa abi ve diğer büyükler yine bizimle oynar mı? Özledim ; eğlenmeyi , soğuğu , yağmuru , onunla savaşmayı , çoğu kez yenilmeyi .. Çocukluğumu özledim belki en çok. Ben çocukken mutluymuşum. 

Ben hiç sevmem yazı , kışa aşığım. Kara , yağmura , soğuğa..
Şapka , şemsiye kullanmam ; öylece çıkarım dışarıya ıpıslak olurum ”sucuk gibi”. Titreye titreye gelirim eve annem her seferinde kızar hasta olacaksın diye ; hemen çay koyar bana. Yağmur hiç durmasın diye dua ederken çoktan duş alıp çıkmış olurum sıkı sıkı giyinip oturma odasına giderim perdeleri sonuna kadar açarım pencereleri de.. Yere otururum alırım çayımı , bitene kadar izlerim..
Çocukken ,sanırım 9-10 yaşlarındaydım. Yarı yıl tatilindeyiz ,hava nasıl soğuk , hep karanlık ; en çok sevdiğim hava.. Uyanınca ev az bi karanlık olurdu , yatağımdan kalkar televizyonu açardım. Çekyatı da.. Sırtıma yastığımı koyardım ayaklarımı uzatır yorganımı üstüme örter annemler uyanana kadar çizgi film izlerdim. 
Çok güzeldi o zamanlar.. Yağmur yağdığında yok saçım bozulacak yok şu beni beğenmezmiş demeden çıkıp doya doya ıslandığım zamanlardı. Sanki yağmur oyun oynardı benimle. Hadi yağsana daha fazla , hadi hasta et diye bağırırdım. Mahalledekiler hep beni izlerdi , gülerlerdi bana. Sanki yağmur kızardı da daha bi çok yağardı çoğu zaman yenilirdim yağmura, korkardım. Annemde kızardı bana , görene kadar ıslanabildiğimce ıslanırdım.
Kar yağardı , sımsıkı giyinip sokağa çıkardık. Kar topu savaşı yapardık . Mustafa abi vardı mahallenin diğer büyükleriyle toplanıp bizi kara boğarlardı. Bende hep arkalarından küfür ederdim. Sonra uzuun bi zaman küfürlerimle dalga geçerlerdi. Hava buz gibiyken bile annelerimizi zar zor ikna edip dışarı çıkardık , saklambaç oynardık , büyüklerde olurdu. 
Şimdi düşünüyorum da , yağmur yağsa yine çıkıp yağmurla kavga edecek gücüm var mı? Mustafa abi ve diğer büyükler yine bizimle oynar mı?
Özledim ; eğlenmeyi , soğuğu , yağmuru , onunla savaşmayı , çoğu kez yenilmeyi .. Çocukluğumu özledim belki en çok.
Ben çocukken mutluymuşum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder