4 Mayıs 2013 Cumartesi

Dimi yazalım az.

Ne hissettiğimi bilemediğin zamanlar olur.Bilmediğim mektuplarımı yakarım belki bu yüzden. Geçer de gider ya.İzler birikirken dolu dolu yaşamayı yalanlarsın pratikte. Düşünsene anlatamadığın duygularını birkaç şarkı anlatırken bana. Ben daha ne yapabilirim kendim için, şarkılarım tükenirken git gide, dertlere çare arayan müzisyenler kendilerine çare aramaya koyulurlar. Memleketimin o mağrur insanları bile ekmek parasına keyif çakarken, benim keyfimi kim yerine getirebilir? Neyle ters orantılı sevdiklerim. Yalnızlığımla mı? E sorar dimi insan.
Düşünsene, iki ters bir düz yaparak kurtarabilirsin hayal kırıklıklarını. Ben sustum, cevabım hali hazırda bi kenarda beklemekle uğraşsın.
Bilmediğin zamanlar olur. Kime ait olduğunu bilmediğim paradokslar ile dönüp dolaşırım aslında etrafında. Sen bilmezsin. Çünkü sadece aslında olmayan sen’i, varmış gibi gösterirken beynime, kendime yakalanırım ben. Vazgeçerim. Sevmekten vazgeçerim. Çünkü bazen kendi iyiliğim, aşkın güzelliğinden daha ağır basar. Bencillik yapar, kendimi düşünürüm yine. Kendimi düşürürüm.
Düşünsene, o kadar kavga üstüne söylenen birkaç sözcük yerini öpücüklere bırakırken. Ben daha ne kadar kendimi anlatabilirim. Ben sustum, cevabım hali hazırda bi kenarda beklemekle uğraşsın.
Ama yazalım dimi az. Yazalım. Sevinelim. Üzülelim.Sevelim. Sevilmeyelim. Güzelleşelim, çirkinleşelim. Arada insan olmanın tadını çıkaralım dimi az.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder