Tek bildiğim her anımda seni hissettiğim. Sanki Tanrım almış seni benden, onlarca parçaya bölmüş görünmez elleriyle, yüzlerce farklı noktaya, yüzlerce farklı bedene dağıtmış seni. Radyolarda sesini duyuyorum. Her gece karanlık yollarda benimle yürüyor kokun. Bakışlarını görüyorum yabancı yüzlerde, heycanlanıyorum. Umutsuzlaşıyorum.
Ne zaman soğuktan üşüse ellerim, dönüş yolu için aldığım çöreklerden biri öylece bana baksa, her sabah seni uyandırmaya açtığım gözler yaşlarla kapansa, ne zaman kurusa bu dudaklar, dökülecek aşk kalmasa içimde, içime işliyor yokluğun. Küçücük evimizde, bana kocaman bir dünya yaratan adamın benimle kesişen bir tek yolu bile kalmamış. Omuzlarındaki çilleri bile ezbere bilirken, yıllardır hasret kaldığım bu adamın yaşadığından bile emin değilim şimdi. Hoş ya, yaşıyorum ben de. Yaşamak denirse eğer…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder