
Uzak mesafe ilişkileri diyorum, kan revan içinde yaşanacak ilişkilerdir. Acılıdır, sancılıdır. Boktur, bom boktur.
Ağzına sıçtığımın ilişki türü. Her ilişki gibi güzel başlar ve her ilişki gibi kötü biter. Tabii bitmesi sancılı, yani sonuçta ayrılık sebebi genelde uzaklıktır bu yüzden ayrılan taraflar gene de birbirlerini severler ama uzaklığı aşacak formülleri olmadığı için unutmaya çalışırlar. Kafada hep bir gün bir yerde karşılaşabilme düşüncesi vardır, birden karşına çıkarsa ne yapacağını düşünürsün yani kafanda “arkadaş o” tanımı yoktur.
Bu kahrolası ilişki:
Sabah uyandığında onu asla yanı başında görememektir.
Sokaktayken elele dolaşan çiftleri görünce moralinin bozulma sebebidir.
Kavga edip barıştığında sarılamamaktır.
Bir kutlama olduğunda beraber içememektir.
Çakırkeyif olduğunda ona sırnaşamamaktır.
Hastalandığında yanında olamamaktır.
Moralin bozuk olduğunda ancak telefonla idare etmek zorunda kalmaktır.
Yüzünü, gözlerini webcam denen dandik alet sayesinde görebilmektir.
Seni seviyorum derken ona değil yere bakıp, yüzünde acıklı bir sırıtış olmasıdır.
Çok ama çok özlemektir.
Hep beklemektir.
Uzaktayken ne kadar yakın olunabileceğini hayretler içerisinde fark etmektir:
-Ben yatıyorum hayatım, iyi geceler.
+Dur! 5 dakika bekle nolur dişlerimi fırçalayayım ben de yatayım, beraber uyuyalım sarılıp.
-Acıktım ben.+Tamam hadi o zaman sen de Burger’a git, ben de… Beraber yiyelim tamam mı? Mesaj at menü alırken.
-Ben şimdi Nothing Else Matters dinliyorum, sen de açsana.
+Dur tamam, aynı anda.
Konuşurken dokunmak zor değildir, uzaklık telefonun kalınlığı kadardır.
O kadar çok özletir ki, bu özlemin bitmesini istersiniz. Ama ne ironik ki, özlem bittiğinde ilişki de biter. Kaç ucu boklu değnek, bilin bakalım.
Kavga edip barıştığında sarılamamaktır.
Bir kutlama olduğunda beraber içememektir.
Çakırkeyif olduğunda ona sırnaşamamaktır.
Hastalandığında yanında olamamaktır.
Moralin bozuk olduğunda ancak telefonla idare etmek zorunda kalmaktır.
Yüzünü, gözlerini webcam denen dandik alet sayesinde görebilmektir.
Seni seviyorum derken ona değil yere bakıp, yüzünde acıklı bir sırıtış olmasıdır.
Çok ama çok özlemektir.
Hep beklemektir.
Uzaktayken ne kadar yakın olunabileceğini hayretler içerisinde fark etmektir:
-Ben yatıyorum hayatım, iyi geceler.
+Dur! 5 dakika bekle nolur dişlerimi fırçalayayım ben de yatayım, beraber uyuyalım sarılıp.
-Acıktım ben.+Tamam hadi o zaman sen de Burger’a git, ben de… Beraber yiyelim tamam mı? Mesaj at menü alırken.
-Ben şimdi Nothing Else Matters dinliyorum, sen de açsana.
+Dur tamam, aynı anda.
Konuşurken dokunmak zor değildir, uzaklık telefonun kalınlığı kadardır.
O kadar çok özletir ki, bu özlemin bitmesini istersiniz. Ama ne ironik ki, özlem bittiğinde ilişki de biter. Kaç ucu boklu değnek, bilin bakalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder