
Arkamı döndüm. Arkamı döndüğüme bakma ben üzgünüm sarıl bana demek olsa o mesela. Öyle demek zaten. Yani sen anlasan.
*Ne mırıldanıyorsun?
-Tekerleme.
*Daha yüksek sesle söylesene.
Israr etmemelisin. Ağlamaklı olduğumdaki ses tonumu en iyi sen bilme istiyorum bazen. Sonra o bilmeyecek de kim bilecek onun yanında ağlamayacağım da kimin koynunda ağlayacağım düşüncesi.
Söyledim.
-Küçükken üzgün olduğumda hep bu tekerlemeyi söylerdim.
*Bana da öğretmelisin.
Ağladığım zaman neden gözümden çok yaş gelmemesine rağmen burnum bu kadar çok akıyor dersin. Sen her şeyi bilirsin. Titanic’i hatırlıyor musun? Otobüs yolculuğu ve salıncağı hani.
30 Ekim.
-Çok çirkinim değil mi?
*O kadar çirkinsin ki bir daha seviyorum seni.
Miller. Bana anlattığın her şey mi mesafelerle ilgili. Yoksa buraya algı ile ilgili bi kavram mı koymalı?
Tek kişilik yorgan ve iki yastık.
*Sırtın duvara değmiyor değil mi? Yorganı arkana iyice sok.
Hayır. Yatağın sol tarafı boş.
Gel.
Saklanbaç oynayalım. Sen arkanı dön. Ben sana sarılayım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder